Bir al-elma olsaydı

Bir al-elma olsaydı

13 Aralık 2018 0 Yazar: tugrul

Bir al-elma olsaydı
eşit biçimde dilimler,
paylaşırdık mutluluğu;
‘şu senin
bu benim! ‘ derdik.
tadını çıkara çıkara
eminirdik;
elma değil dilemezsin ki…

küçücük bir çalışkuşu
mutluluk.
ne zaman gelir,
ne zaman öter,
ne zaman susar,
nereye gider
bilemezsin ki…

bindikçe biner
ağırlığı
yalnızlığın.
özlemin yangınlara dönüşür
için bir yanar, bir üşür.
‘geleceğim! ‘ dersin
göz takvimde,
söz askıda kalır.
engel üstüne engel
gelemezsin ki…

beni sorma var’la yok arası.
ey kara gözlerin çırası
bütün mühletleri bitirdim,
ben, beni yitirdim.
gelsen de beni
koyduğun yerde
koyduğun gibi bulamazsın ki…

kendimden biliyorum
çok göçük altında kaldım,
nice hülyâlara daldım.
bir sevdaya kaptırdıysan yakanı
bir daha kurtaramazsın ki…

köprünün o yakasında sen,
bu yakasında ben
aynı ırmağı seyrediyoruz.
hep bu vakitlerde
nedir bizi yakan,
nedir üşüten
neden
akla yakın cevap yok
bulamazsın ki…

yeniden,
yeniden ilân ediyorum:
yüreğimdekitomurcuk gülümsün
ezgiler dokuyan.
varı yoğu ayet ayet okuyan
gönül dilimsin.
gökte dolunay vardı
sözleştiğimizde;
gene var.
bilmeyenler bilsin
sevgilimsin.
duyduğunu,
dinlediğini
beni anladığını biliyorum.
başka türlü benim olmazsın ki…

bahaeddin karakoç (sürgün vezirin aşk neşideleri – dolunay yay. – 2004)

Günlük Bir Şiir tarafından paylaşıldı.