Nedir Bu İzafiyet Teorisi?
9 Haziran 2018( Bilimsel Bilgiler uygulaması ile paylaşıldı)
Nedir Bu İzafiyet Teorisi?
İzafiyet Teorisi, dünyaca ünlü fizikçi Albert Einstein’ın 20. Yüzyılın başlarında ortaya attığı ve günümüzde dahi popüleritesini yitirmemiş en büyük bilimsel gelişmelerden biridir şüphesiz. Peki nedir bu teoriyi bu kadar önemli kılan.

• Birincisi; atom fikrinin dahi yeni yeni halka indiği bir zamanda, birinin çıkıp uzay ve zaman hakkında bu kadar detaylı ve mantıksal bir öneride bulunması.
• İkincisi; 20. Yüzyılın başlarına kadar bilim camiasının neredeyse tanrı olarak kabul ettiği Newton’un fiziğinin “Yahudi bir oğlan çocuğu” tarafından yanlışlanması. -ki 1905 yılında makalenin yayımlanmasıyla birlikte karşılaşılan tepki aynen buydu-
• Üçüncüsü ise; Einstein’ın teorisinin kanıtlanması halinde, uzay ve zaman bilgimizin büsbütün değişeceğine olan umut.
İzafiyet Teorisi, genel hatlarıyla bakacak olursak Özel İzafiyet Teorisi ve Genel İzafiyet Teorisi olarak ikiye ayrılır. İkisi arasındaki fark, Einstein’ın Özel İzafiyet Teorisi’nde kütle çekimini işin içine katmaması, Genel İzafiyet Teorisi’nde ise katmasıdır.

Özel İzafiyet Teorisi
Einstein bu kavramı ilk olarak Annalen der Physik adlı dergide “Hareketli Cisimlerin Elektrodinamiği Üzerine” isimli makalesinde açıklamıştır. Özel İzafiyet Teorisi’ne göre, ışık hızı her mekân ve koşulda sabittir.(300.000 km/sn kabaca)
Ancak zaman sabit değildir, yani İzafidir ve bir cisim ışık hızına ne kadar yaklaşırsa zaman o cisim için o kadar yavaşlar. Zaten Einstein’ın Newton’dan ayrıldığı nokta da burasıdır. Mantıksal olarak düşündüğümüzde imkânsız gibi gelebilir fakat uçaklarda yapılan atomik saat deneylerinde bu olay bilimsel olarak ispat edilmiştir. Yani zamanın göreceli olduğu tahmin veya görüş değil bilimsel bir gerçektir.
Sonraki yazılarımızda bu deneyden ve İkizler Paradoksu konusundan bahsedeceğiz.
Genel İzafiyet Teorisi
Özel İzafiyet Teorisi’nden farklı olarak kütle çekiminin var olduğu sistemler için geçerlidir. 1096 yılında yine Einstein tarafından ortaya atılmıştır. Bu teoriye göre uzay, zamanıda içine alan ve yoğun kütleler tarafından eğilebilen dört boyutlu (uzunluk, genişlik, derinlik, ZAMAN) bir yapıdır.

Bu teorinin daha iyi anlaşılabilmesi için kullanılan yaygın bir örnek vardır. Şimdi, uzayı gergin bir çarşaf gibi düşünün. Gezegenleri, yıldızları vb. gök cisimlerini de o çarşafın üzerine atılan değişik boylardaki bowling topları gibi varsayın. Kütlesi büyük olan bowling topu, kütlesi daha küçük olana oranla çarşafı daha fazla bükecektir, yani aşağıya doğru çekecektir. Tıpkı bu şekilde uzay-zaman da kütlesi olan her cisim tarafından bükülür. Mesela Ay’ın kütlesi Dünya’nın kütlesinden çok daha az olduğu için Dünya uzay-zamanı daha fazla büker. Yani Ay’a oranla Dünya’da zaman daha yavaş akar. Aynı şekilde karadeliklerin kütlesi de dünyaya nazaran çok çok daha fazla olduğu için karadeliklerde de dünyaya göre zaman daha yavaş akar. Büyük yıldızların ömürlerini tamamlamaları durumunda kendi içlerine çöküp Karadelik oluşturması veya günümüzde bir çok gezegene uzay araçları gönderilmemiz genel görelilik prensibine dayalı olaylardır. Aynı şekilde birçoğumuzun arabalarında bulunan GPS cihazları da İzafiyet Teorisi’nin temeline dayanarak çalışmaktadır.
Yazar: İsa DEMİR