Parkinson hastalığı nedir, belirtileri nelerdir?

22 Mart 2020 0 Yazar: tugrul

Parkinson hastalığı nedir,Parkinson Hastalığı Tedavisi, belirtileri nelerdir?

 

Parkinson hastalığı kademeli olarak ilerleyen (progresif) bir hastalık türü olup ve yol açtığı el, kol, bacak, çene ve yüzün titremesi gibi belirtiler zaman geçtikçe kötüleşir. Hastalık ilerledikçe kişi yürüme, konuşma zorluğu yaşayabilir ve günlük basit ihtiyaçlarını tek başına karşılayamayacak duruma gelebilir.

Parkinson hastalığının tedavisi yoktur ancak bazı ilaçlarla hastalığın belirtileri hafifletilebilir. Bazı durumlarda semptomların iyileşmesi için beynin çeşitli bölgelerine cerrahi olarak müdahale edilebilir.

Parkinson Belirtileri

Parkinson hastalığında vücudun hareketlerine ve kişinin ruh haline etki eden önemli bir kimyasal olan dopamin üretimi durur. Dopamin miktarı azaldıkça Parkinson hastalığının neden olduğu belirtiler baş gösterir.

Hastalığın belirtileri kişiden kişiye göre değişebilir ve ilk belirtiler fark edilemeyecek kadar hafif olabilir. Başlangıç aşamasındaki belirtiler genellikle vücudun tek tarafını etkiler ve zaman ilerledikçe her iki tarafa birden yayılır.

Titreme: El titremesi (tremor), başparmağın kontrolsüz hareketleri, çene ve dudakta hafif titremeler Parkinson’un en sık görülen belirtileridir. Bu titremelere bacak kaslarının seğirmesi eşlik edebilir.

Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta her el titremesinin Parkinson hastalığı anlamına gelmediğidir. Ağır kaldırdıktan sonra, ellerinizi yoğun olarak kullandığınız bir iş sonrasında veya aldığınız bir ilacın yan etkisi olarak elleriniz normalden daha fazla titreyebilir. Parkinson hastalığında görülen titreme ise eller dinlenir vaziyetteyken yaşanır.

Hareketlerin Yavaşlaması (Bradikinezi): Parkinson hastalığı zamanla hareket etmeyi zorlaştırarak basit fiziksel aktivitelerin dahi uzun sürelerde yapılabilmesine yol açar. Örneğin yürürken adımlar küçülür. Hasta yürürken ayaklarını sürüklediği için yürümesi zorlaşır.

Parkinson hastaları bu durumu “sanki ayaklarım yere yapışmış gibi” olarak tanımlamaktadır. Ayrıca kasların sertleşmesi nedeniyle hareket kabiliyetini sınırlanır ve hareket sırasında ağrılar oluşabilir. Yürürken kolların sallanmaması, omuz ve kalça ağrıları/tutulması Parkinson’un hareketi ve kasları etkileyen diğer belirtileridir.

El Yazısının Küçülmesi: El yazısında meydana gelen ani değişimler Parkinson hastalığı belirtisi olabilir. El yazısında harfler küçülebilir kelimeler birbirine daha yakın ve karışık hale gelebilir. Yaş ilerledikçe el yazısının eklem ağrılarına, görme bozukluklarına bağlı olarak değişmesi normaldir ancak bu durum Parkinson hastalığındaki gibi aniden olmaz, zamanla gelişir.

Konuşmada Değişimler: Normalden daha hızlı veya alçak sesle konuşmak, konuşurken cümleler arasında durmamak, konuşmaya başlamadan önce tereddüt etmek, konuşurken el hareketlerinin, yüz hareketlerinin azalarak konuşmanın monotonlaşması gibi konuşmada yaşanan değişimler Parkinson belirtisi olabilir.

Parkinson’un Diğer Belirtileri

Koku alma yeteneğinin azalmasına bağlı olarak keskin kokuları dahi almada yaşanan sorunlar.

Parkinson’a bağlı olarak duruş bozulabilir, kişi kambur durabilir, denge ve koordinasyon sorunları yaşayabilir.

Derin uykudayken tekme atmak, yumruk atmak veya yataktan düşmek Parkinson belirtileri arasındadır.

Bağırsak hareketlerinin azalmasına bağlı olarak sıklaşan kabızlık sorunu Parkinson hastalığının ilk dönem belirtilerindendir.

Mimikler azaldığı için kişinin ruh halini yüzünden anlamak zorlaşır. Sürekli ciddi bir yüz ifadesi olabilir.

Hastalık ilerledikçe yutkunma güçlüğü görülebilir.

Hastalığa bağlı olarak kişinin duygu durumunda dalgalanmalar oluşabilir. Depresyon sık görülen bir durumdur.

İdrara çıkamama ve idrarı tutmakta zorlanma görülebilir.

Tansiyon düşebilir ve buna bağlı olarak baş dönmesi, gözlerin kararması gibi sorunlar sıklaşabilir.

Parkinson Hastalığı Nedenleri

Parkinson hastalığının tam nedeni, yani neden bazı insanlarda görüldüğü ve diğerlerinde görülmediği net olarak bilinmemektedir. Ancak bazı faktörlerin Parkinson riskini arttırdığı bilinmektedir.

Uzmanlar genlerde meydana gelen mutasyonların Parkinson’a yol açabileceğini belirtiyor ancak dünya genelindeki Parkinson hastalarının sayısı düşünüldüğünde nadir olarak görülen bu mutasyonların hastalığın tek sebebi olduğunu söylemek güç.

Parkinson hastalığına yol açtığı söylenen bir diğer faktör ise belirli bazı toksinler. Ancak yine oldukça az sayıda insan bu toksin maddelere maruz kalıyor.

Bunlar dışında yaş, cinsiyet ve kalıtımsal özelliklere bağlı olarak Parkinson’un daha sık görüldüğü bazı gruplar bulunuyor. Örneğin Parkinson en çok 50 yaş üzeri yetişkinlerde görülen bir hastalık. Ayrıca erkeklerde kadınlara oranla daha yaygın. Aile bireylerinde Parkinson hatalığı bulunanlar bu hastalığa daha çok yakalanıyor.

Sonuç olarak Parkinson’a neyin yol açtığı konusunda yeterli bir bilgi bulunmuyor ve bu alanda çok daha fazla sayıda araştırma yapılmasına ihtiyaç var.

Parkinson Hastalığı Tedavisi

Henüz Parkinson için kesin bir tedavi yöntemi bulunmamakla birlikte hastalığın yol açtığı sorunlar kontrol altında tutulabilir ve kişinin normal hayatına devam etmesi sağlanabilir.

Hastalığı geri döndürmek, ölen beyin hücrelerinin tekrar dopamin üretmesini sağlamak mümkün olmasa da Parkinson tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar beyin tarafından dopamine dönüştürülebilmektedir.

Diğer bazı ilaçlar ise dopamine dönüştürülmesine gerek kalmadan dopamin benzeri etki yaratmaktadır. Bu ilaçlar Parkinson hastalığının yol açtığı sorunları geciktirmekte, özellikle başlangıç aşamasındaki hastalığın neden olduğu problemleri hafifletmektedir.

Parkinson hastalığının yol açtığı sorunların kontrol altına alınması büyük oranda hastalığın erk

Parkinson tedavisinde ilaç tedavisine ek olarak “derin beyin stimülasyonu” adı verilen ve beynin çeşitli bölgelerine elektrotlar yerleştirilerek gerçekleştirilen cerrahi yöntem kullanılabilir.

Bu yöntemde göğüs bölgesine yerleştirilen bir jeneratöre bağlı olarak elektrik dalgaları yayan elektrotlar Parkinson belirtileri hafifletmek için kullanılır. Derin beyin stimülasyonu yöntemi genellikle ilaç tedavisine yanıt vermeyen, durumu ilerlemiş Parkinson hastalarında kullanılan bir yöntemdir.

Parkinson hastalığının zamanla ilerleyen bir hastalık olduğu unutulmamalıdır. Bazı insanlar hastalık nedeniyle ağır engelli hale gelebilir ancak bazı hastalarda minör motor aksaklıklar yaşanabilir.

Bazı hastalar için el titremesi en önemli sorunken diğerleri için el titremesi diğer sorunların yanında küçük bir problem olarak kalabilir. Bu nedenle kimse hastalığın ilerleyişi ve görülecek belirtiler konusunda kesin bir tahmin yürütemez.

Yaşam Tarzının Düzenlenmesi

Yaşam tarzında yapılacak bazı değişiklikler hastalığın yol açtığı sorunların hafiflemesine yardımcı olabilir. Örneğin daha çok taze sebze ve meyvenin, tam tahıllı gıdaların ve yüksek lif içeren besinlerin tüketildiği bir beslenme şekli hastalık nedeniyle görülen kabızlığı ortadan kaldırabilir.

Düzenli egzersizler kasların gücünün, esnekliğinin ve dengenin korunmasına yardımcı olabilir. Egzersiz Parkinson hastalarında sık görülen kaygı ve depresyonun tedavisinde de oldukça etkilidir. Ancak denge sorunları nedeniyle egzersiz sırasında hızlı hareket etmemek, yürürken yere önce topukların değmesine dikkat etmek ve yürürken yere değil ileri bakmak düşmeye bağlı yaralanmaların önlenmesi açısından önemlidir.

Alternatif ve Destekleyici Tedavi Yöntemleri

Bu alanda yapılan çalışmalar bazı alternatif tedavi yöntemlerinin ve besin takviyelerinin bazı hastalarda etkili olduğunu ortaya koymaktadır.

Koenzim Q10: Hücreler arası elektron taşınmasına yardımcı, vitamin benzeri doğal bir madde olan Koenzim Q10 özellikle hastalığın ilk dönemlerinde fayda sağlamaktadır. Koenzim Q10 içeren besin takviyeleri reçetesiz olarak satılmaktadır. Ayrıca balık, kırmızı et, sakatatlar, kümes hayvanları, yer fıstığı ve soya yağı koenzim Q10 bakımından zengin gıdalar arasındadır.

Masaj: Profesyonel masaj Parkinson nedeniyle sertleşen kasların gevşemesine ve hastanın rahatlamasına yardımcı olur.

Akupunktur: Akupunktur ile kas ağrıları hafifletilebilir.

Yoga/Meditasyon: Kasların esnetilmesine yönelik yoga hareketleri kişinin duruşunun düzelmesini/korunmasını sağlayabilir. Meditasyon ise stresi ve kaygıyı azaltarak ruh halini yukarı taşır.